Turkish Meaning of livened (up)
canlandı
Other Turkish words related to canlandı
- uyarılmış
- heyecanlı
- Fermuarlı (yukarı)
- etkinleştirilmiş
- anime edilmiş
- uyarılmış
- uyanmış
- uyanık
- uyandım
- desteklenmiş
- yüklü
- sevinçle bağırdılar
- sürdü
- Elektrik akımı verilmiş
- enerjik
- canlandırdı
- heyecanlı
- Fillika
- kovuldu
- ilham almış
- canlanmış
- kaldırıldı
- motive
- kışkırtılan
- hızlandırılmış
- yükseltilmiş
- Yeniden yaratılmış
- canlanan
- sivri
- karıştırılmış
- Güçlendirilmiş
- canlandırılmış
- canlanmış
- heyecanlı (canlandı)
- zencefil (yukarı)
- sulu
- atladı
- coşmuş (yukarı)
- itilen
- kıvılcımlandı
- tetiklenen
- uyandı (yukarı)
- çırpılmış
- uyanmak
- kışkırttı
- harekete geçirilmiş
- artırılmış
- Yükseltilmiş
- cesaretlendi
- tutuşturulmuş
- fermente
- kışkırtılmış
- güçlendirilmiş
- galvanizli
- uygulanan
- kışkırt
- iltihaplı
- demlenmiş
- kışkırttı
- tutuşturdu
- taşındı
- toplandı
- ferahlatıcı
- canlanan
- yenilenmiş
- uyandırılmış
- yola çıktı
- iltihaplı
- cesaretlendirilmiş
- motive olmuş
- yeniden etkinleştirilen
- yeniden uyanmış
- yeniden uyanmış
- uyandırdı
- yenilenmiş
- yeniden alevlenen
- dirilmiş
- açık
- tükenmiş
- yanmış
- Sönümlenmiş
- nemli
- uyuşuk
- boşaltılmış
- donuk
- yorgun
- taciz edildi
- öldürdü
- nakavt
- solgun
- zayıflatılmış
- yorgun
- giydi
- içinde yapılmış
- zayıflatır
- Eski
- işaretli
- zayıflamış
- kederli
- bitkin
- zayıflamış
- yorgun
- Yorgun
- engellenmiş
- yorgun
- bastırılmış
- söndürülmüş
- bastırılmış
- ölçülü
- güçsüz
- yavaşlamış
- cılız
- bastırılmış
- dizginlenmiş
- susturulmuş
- yorgun
- yılmış
- Bozguna uğramış
- moralsizleşmiş
- moralsiz
- nakavt edilmiş
Nearest Words of livened (up)
Definitions and Meaning of livened (up) in English
livened (up)
No definition found for this word.
FAQs About the word livened (up)
canlandı
uyarılmış,heyecanlı,Fermuarlı (yukarı),etkinleştirilmiş,anime edilmiş,uyarılmış,uyanmış,uyanık,uyandım,desteklenmiş
tükenmiş,yanmış,Sönümlenmiş,nemli,uyuşuk,boşaltılmış,donuk,yorgun,taciz edildi,öldürdü
liven (up) => canlandırmak, live-box => canlı yayın kutusu, live wires => elektrik kabloları, littorals => kıyı şeritleri, littlest => en küçük,