Turkish Meaning of jewelling
mücevher
Other Turkish words related to mücevher
- aydınlık
- nakış
- ferahlatıcı
- fırfır
- gemming
- incilerle süsleme
- Resim
- tuzak
- aksesuarlar
- elmas
- giyinmek
- sedef
- akıllı
- süsleme (bir şeyin)
- hile (dışarı)
- süsleyen
- Güzelleştirme
- arma
- egemen
- örgüsü
- kovalamaca
- dekor etme
- perde
- bezeme
- Kabartma
- tüy
- anlama
- Fileto
- Savrulan
- saçak
- çelenkler
- süsleme
- yaldızlama
- asılı
- bağcıklar
- süsleyen
- şerit yapma
- Kırpma
- çelenk
- aplike
- telkari
- yeniden dekore etme
- yeniden yapmak
- kendini beğenmişlik
- dizme
- süsleme
- süsleme
- güverte
- yapma
- pansuman
- yanan
- zenginleştirici
- Bayrak süsleri
- fırfır
- süsleyen
- Süsleme
- onarmak
- giyinmek
- Süsleme
- Süslü
- Parıldayan (veya süslenmiş)
- süslenmek
- süsleme
Nearest Words of jewelling
Definitions and Meaning of jewelling in English
jewelling ()
of Jewel
FAQs About the word jewelling
mücevher
of Jewel
aydınlık,nakış,ferahlatıcı,fırfır,gemming,incilerle süsleme,Resim,tuzak,aksesuarlar,elmas
açığa çıkaran,sökme,Görüntüleyen,ifşa edici,ifşa edici,basitleştirme,sıyırma,ortaya çıkarmak,ormansızlaştırma,akışkanlaştırma
jewellery => Takı, jeweller => kuyumcu, jewelled headdress => Mücevherli başlık, jewelled => Mücevherli, jeweling => mücevher,