Turkish Meaning of in whole
bir bütün olarak
Other Turkish words related to bir bütün olarak
- tamamen
- bütün
- tamamen
- dolu
- dışarı
- mükemmel bir şekilde
- etraflıca
- iyi
- geniş
- tüm
- hepsi
- her yerde
- sonuna kadar
- toplam
- ölü
- yeterince
- bile
- tam olarak
- hızlı
- düz
- tamamen
- yürekten
- az ya da çok
- oldukça
- baştan sona
- tamamen
- tamamen
- tamamen
- adil olmalı
- kesinlikle
- sonunda
- temelde
- genel olarak
- kategorik olarak
- esas olarak
- Temiz
- soğuk
- düpedüz
- genellikle
- çok
- tartışmasız
- büyük ölçüde
- esas olarak
- çoğunlukla
- genel olarak
- basit
- dikey
- çoğunlukla
- öncelikle
- özellikle
- sağlam
- taş
- buz gibi
- önemli ölçüde
- kökünden
- kayıtsız şartsız
- ayakları yere basan
- parçalara
- parçalara
- maksimuma kadar
Nearest Words of in whole
Definitions and Meaning of in whole in English
in whole
having all its proper parts or elements, recovered from a wound or injury, in view of all the circumstances or conditions, constituting the total sum or undiminished entirety, directed to one end, physically sound and healthy, seemingly complete or total, something constituting a complex unity, constituting an undivided unit, not divided or scattered, mentally or emotionally sound, containing all its natural constituents, components, or elements, being in healthy or sound condition, wholly, entirely, something whole or entire, being healed, constituting the entirety of a person's nature or development, each or all of the, in general, to the full or entire extent, free of defect or impairment, as a complete entity, being the total or full amount or extent of something, not cut up or in pieces, having all its proper parts or components, free of wound or injury, having the same father and mother, very great in quantity, extent, or scope, a complete amount or sum
FAQs About the word in whole
bir bütün olarak
having all its proper parts or elements, recovered from a wound or injury, in view of all the circumstances or conditions, constituting the total sum or undimin
tamamen,bütün,tamamen,dolu,dışarı,mükemmel bir şekilde,etraflıca,iyi,geniş,tüm
yarım,sadece,tür,bölüm,kısmen,kısmen,zar zor,yarı yolda,ancak,eksik bir şekilde
in virtue of => uyarınca, in view of => göz önüne alındığında, in unison => unison, in the thick of => tam ortasında, in the rough => kaba,