Turkish Meaning of got on one's nerves
sinirlendirmek
Other Turkish words related to sinirlendirmek
- rahatsız
- rahatsız
- dinlenen
- aldım
- rahatsız olmuş
- zulüm görmüş
- yandı
- almak zorunda
- takmıştı
- ağırlaştırıcı
- kızgın
- yedi
- sürtünmüş
- küplere binmiş
- donmuş
- sıyrık
- rendelenmiş
- sızlandı
- öfkeli
- hakaret edildi
- kaşıntı
- ısırgan otu
- sinirli
- kızgın
- rahatsız
- kışkırtılan
- söndürmek
- rendelenmiş
- sinirli
- buruşuk
- takıldı
- üzgün
- endişeli
- Yanmış (yukarı)
- Birinin canını sıkmak
- hacklenmiş
- rahatsız
- kızmış
- Yanlış şekilde ovuşturdu
- Diş sıkmak
- hırçın
- Bir taş atmak
- üzgün
- Kırgın
- tedirgin
- karşıt
- taciz edilen
- yemlenmiş
- şeytani
- şeytani
- rahatsız
- telaşlı
- huzursuz
- sıkıntılı
- öfkeli
- uygulandı
- taciz edildi
- telaşlı
- öfkeli
- iltihaplı
- kızgın
- küs
- sızlandı
- gücenmiş
- Öfkeli
- rahatsız
- rahatsız edildi
- kızgın
- çalkantılı
- uyandırılmış
- kararsız
- üzgün
- zorbalığa uğramış
- iltihaplı
- korkmuş
- rahatsız edilen
- yuhalandı
Nearest Words of got on one's nerves
Definitions and Meaning of got on one's nerves in English
got on one's nerves
to become extremely annoying to someone
FAQs About the word got on one's nerves
sinirlendirmek
to become extremely annoying to someone
rahatsız,rahatsız,dinlenen,aldım,rahatsız olmuş,zulüm görmüş,yandı,almak zorunda,takmıştı,ağırlaştırıcı
Memnun,zorunlu,pasifleştirilmiş,memnun,memnun,yatıştırılmış,emin,sevinçle bağırdılar,rahatlatılmış,memnun
got on (to) => bindi (üzerine), got on => devam etti, got off (on) => İndi (yerinde), got off => indi, got in => girdi,