Turkish Meaning of fraught
dolu
Other Turkish words related to dolu
- bol
- su altında kalmış
- patlama
- kalabalık
- dolu
- reçel
- paketlenmiş
- dolu
- yaygın
- Doldurulmuş
- kaynayan
- sıkışık
- bol
- dolu
- şişkin
- meşgul
- uğultu
- tıkabasa dolu
- kalabalık
- FLUSH
- yüklü
- kötü
- doymuş
- kalın
- kalabalık
- kalabalık
- sulamak
- diri
- anime edilmiş
- heyecanlı
- kalabalık
- tıkalı
- yağ
- dolu
- uğultu
- tıklım tıklım
- canlı
- taşan
- aşırı dolu
- Aşırı yüklü
- aşırı yüklenmiş
- aşırı kalabalık
- dolmuş
- tok
Nearest Words of fraught
Definitions and Meaning of fraught in English
fraught (s)
marked by distress
filled with or attended with
fraught (n.)
A freight; a cargo.
To freight; to load; to burden; to fill; to crowd.
fraught (a.)
Freighted; laden; filled; stored; charged.
fraught ()
of Fraught
FAQs About the word fraught
dolu
marked by distress, filled with or attended withA freight; a cargo., Freighted; laden; filled; stored; charged., of Fraught, To freight; to load; to burden; to
bol,su altında kalmış,patlama,kalabalık,dolu,reçel,paketlenmiş,dolu,yaygın,Doldurulmuş
Çıplak,kısır,boş,mahrum,boş,sert,boş,hükümsüz,yetersiz,tükenmiş
frauen => kadınlar, fraudulently => hileli bir şekilde, fraudulent scheme => Sahtekârlık düzeni, fraudulent => hileli, fraudulency => dolandırıcılık,