Turkish Meaning of fixated
sabitlenmiş
Other Turkish words related to sabitlenmiş
- mantıksız
- takıntılı
- endişeli
- hafif
- kargaşa
- rahatsız
- belgelendirilebilir
- çatlamış
- deli
- guguk kuşu
- bunak
- dengesiz
- eksantrik
- deli
- gergin
- gergin
- deli
- deli
- deli
- Manyak
- manyak
- mental
- tedirgin
- akli dengesi yerinde olmayan
- fındık
- deli
- tek
- acayip
- Pikselli
- psikopat
- psikotik
- huzursuz
- dağınık
- çılgın
- tuhaf
- dengesiz
- dengesiz
- mantıksız
- deli
- deli
- acayip
- endişeli
- Çılgın
- pikselli
- sapık
- ılık
- çılgın
- yarasa
- çılgın
- Deli
- deli
- kraker
- Deli
- huysuz
- deli
- hezeyanlı
- sanrılı
- düzensiz
- sıkıntılı
- rahatsız
- meyveli
- gaga
- dağınık
- gergin
- tuhaf
- çılgın
- deli
- deli
- deli
- deli
- nevrotik
- takıntılı-zorlantılı
- aşırı endişeli
- paranoyak
- paranoyak
- queer
- şizoid
- Şizofreni
- ürkek
- Sosyopat
- gergin
- huzursuz
- huzursuz
- kararsız
- sağlıksız
- dengesiz
- Gergin
- çılgın
- tımarhane
- hayali
- Looney Tunes
- Looney Tunes
- deli
- deli
- paranoyak
- paranoyak
- wud
- net
- toplanan
- bestelenmiş
- havalı
- eşit
- düzey
- barışçıl
- dingin
- ele geçirilmiş
- makul
- rahat
- rahatlamış
- sakinleştirici
- Huzurlu
- pürüzsüz
- sakin
- rahatsız edilmemiş
- sakin
- durgun
- rahatsız edilmemiş
- dengeli
- soğukkanlı
- duru
- Berrak
- mantıklı
- hatıralanan
- sağlıklı
- sakin
- ses
- birlikte
- sakinleştirilmiş
- nörotik olmayan
- sarsılmaz
- kaygısız
- sakinleştirilmiş
- Aklı başında
- sakin
- deli
Nearest Words of fixated
- fixate (on) => odaklanmak (üzerinde)
- fixate (on or upon) => takıntı haline getirmek (üzerine veya üzerine)
- five-star => beş yıldızlı
- fivers => beş paundluk banknotlar
- five-and-ten => ucuzluk mağazası
- five-and-dimes => beş ve on sentlik dükkanlar
- five-and-dime => beş kuruşluk dükkan
- fittings => bağlantı parçaları
- fitting the bill => faturanın karşılığı
- fitting (out) => Takım elbise
- fixated (on or upon) => sabitlenmiş (üzerine veya üzerine)
- fixates (on) => odaklanır (üzerinde)
- fixating => sabitleyen
- fixating (on or upon) => sabitleme (üzerinde veya üzerine)
- fixed stars => sabit yıldızlar
- fixes => düzeltmeler
- fixes up => onarır
- fixing up => tamir etmek
- fixing(s) => onarım
- fixtures => armatürler
Definitions and Meaning of fixated in English
fixated
arrested at a pregenital level of psychosexual development, arrested in development or adjustment
FAQs About the word fixated
sabitlenmiş
arrested at a pregenital level of psychosexual development, arrested in development or adjustment
mantıksız,takıntılı,endişeli,hafif,kargaşa,rahatsız,belgelendirilebilir,çatlamış,deli,guguk kuşu
net,toplanan,bestelenmiş,havalı,eşit,düzey,barışçıl,dingin,ele geçirilmiş,makul
fixate (on) => odaklanmak (üzerinde), fixate (on or upon) => takıntı haline getirmek (üzerine veya üzerine), five-star => beş yıldızlı, fivers => beş paundluk banknotlar, five-and-ten => ucuzluk mağazası,