Turkish Meaning of extremity
ekstremite
Other Turkish words related to ekstremite
- kriz
- kafa
- kaynama noktası
- kopma noktası
- debriyaj
- konjonktür
- Kavşak
- çıtırtı
- Kritik an
- Dunkirk
- acil durum
- ihtiyaç
- Tutuşma noktası
- an
- gerçek anı
- geri dönüşü olmayan nokta
- olasılık
- çıkmaz
- Durum
- sıfır saati
- doruk
- şart
- beklenmeyen durum
- köşe
- çıkmaz
- on birinci saat
- tamir etmek
- olan şey
- delik
- Sıcak su
- Çıkmaz
- reçel
- dönüm noktası
- son
- son dakika
- kilometre taşı
- geçmek
- sıkmak
- kazımak
- leke
- Pat
- boğaz
- kibrit kutusu
- dönüm noktası
Nearest Words of extremity
- extremities => uzuvlar
- extremist => ekstremist
- extremism => Aşırıcılık
- extremeness => aşırılık
- extremely low frequency => Son derece düşük frekans
- extremely high frequency => Son derece yüksek frekans
- extremely => son derece
- extremeless => aşırısız
- extreme unction => Yağmurlama töreni
- extreme right-winger => aşırı sağcı
Definitions and Meaning of extremity in English
extremity (n)
an external body part that projects from the body
an extreme condition or state (especially of adversity or disease)
the greatest or utmost degree
the outermost or farthest region or point
that part of a limb that is farthest from the torso
extremity (n.)
The extreme part; the utmost limit; the farthest or remotest point or part; as, the extremities of a country.
One of locomotive appendages of an animal; a limb; a leg or an arm of man.
The utmost point; highest degree; most aggravated or intense form.
The highest degree of inconvenience, pain, or suffering; greatest need or peril; extreme need; necessity.
FAQs About the word extremity
ekstremite
an external body part that projects from the body, an extreme condition or state (especially of adversity or disease), the greatest or utmost degree, the outerm
kriz,kafa,kaynama noktası,kopma noktası,debriyaj,konjonktür,Kavşak,çıtırtı,Kritik an,Dunkirk
No antonyms found.
extremities => uzuvlar, extremist => ekstremist, extremism => Aşırıcılık, extremeness => aşırılık, extremely low frequency => Son derece düşük frekans,