Turkish Meaning of daunt
yıldırmak
Other Turkish words related to yıldırmak
- caydırmak
- hayal kırıklığına uğratmak
- rahatsız etmek
- moralini bozmak
- Yıkmak
- cesaretini kırmak
- korkutmak
- yıldırmak
- Korkutmak
- sinirlendirmek
- endişe
- azap etmek
- yıldırmak
- zorba
- soğuk
- inek
- nemlendirmek
- zayıflatmak
- Zayıflatmak
- üzen
- Dehşet
- sıkıntı
- dehşetlendirmek
- sinirlendirmek
- üzüntü olmak
- soğuk su atmak
- sorun
- dene
- zayıflatmak
- erkeklikten çıkarmak
- rahatsız etmek
- zayıflatmak
- tartmak
- tezahürat
- teşvik etmek
- sinir
- Çelik
- canlandırmak
- temin etmek
- yüreklendirmek
- uygulama
- canlandırmak
- Heyecan
- takviye etmek
- memnun etmek
- yüreklendirmek
- İlham vermek
- canlandırmak
- rahatlatmak
- güçlendirmek
- uyarmak
- güçlendirmek
- güçlendirmek
- canlandırmak
- galvanizlamak
- asansör
- kışkırtmak
- hızlandırmak
- miting
- takviye etmek
- karıştırmak
- şamandıra (yukarı)
Nearest Words of daunt
Definitions and Meaning of daunt in English
daunt (v)
cause to lose courage
daunt (v. t.)
To overcome; to conquer.
To repress or subdue the courage of; to check by fear of danger; to cow; to intimidate; to dishearten.
FAQs About the word daunt
yıldırmak
cause to lose courageTo overcome; to conquer., To repress or subdue the courage of; to check by fear of danger; to cow; to intimidate; to dishearten.
caydırmak,hayal kırıklığına uğratmak,rahatsız etmek,moralini bozmak,Yıkmak,cesaretini kırmak,korkutmak,yıldırmak,Korkutmak,sinirlendirmek
tezahürat,teşvik etmek,sinir,Çelik,canlandırmak,temin etmek,yüreklendirmek,uygulama,canlandırmak,Heyecan
daun => yaprak, daumier => Daumier, dauk => dauk, daughtren => kız, daughters-in-law => gelinler,