Turkish Meaning of consorting
görüşme
Other Turkish words related to görüşme
- Birleştirme
- bağlanma
- kardeşleşmek
- katılım
- karıştırma
- karıştırma
- ilgili
- koşu
- seyahat
- seyahat
- işbirliği yaparak
- bağlayıcı
- müttefik
- arkadaş olmak
- chumming
- bağlantı
- gruplandırma
- bağlantı
- sosyalleşme
- sıralama
- takım çalışması
- Birisiyle arkadaş olmak
- müttfik
- Eşlik eden
- işbirliği yapan
- katılmak
- Asılı (etrafta veya dışarıda)
- dostane
- Bağlantı
- Arkadaşlık etmek
- dalga geçmek
- takılmak
- Dirsekleri ovuşturmak (ile)
- Omuz sürtmek (birisiyle)
- almakla
- bağlanma
- iliştirerek
- Bandajlama
- Gece kulübü
- arkadaşlık
- birleştirme
- düğüm
- birleştiren
- miting
- kaplama
- bağlama
- düğün
- birleşen
- bitişik
- ilişkilenen
- anlaşabilmek
- almak
- Birbirine bağımlı
- bağlama
Nearest Words of consorting
Definitions and Meaning of consorting in English
consorting
a wife or husband, conjunction, association, unite, associate, to keep company, to make harmony, group, assembly, to go together as companions, spouse compare prince consort, queen consort, escort, a group of singers or instrumentalists performing together, accord, harmonize, a ship accompanying another, associate, a set of musical instruments of the same family
FAQs About the word consorting
görüşme
a wife or husband, conjunction, association, unite, associate, to keep company, to make harmony, group, assembly, to go together as companions, spouse compare
Birleştirme,bağlanma,kardeşleşmek,katılım,karıştırma,karıştırma,ilgili,koşu,seyahat,seyahat
kaçınma,kaçınma,hor görme,yabancılaştırıcı,feshetme,dağıtıcı,yabancılaştırıcı,bölünme,soğuk omuz vermek,bölünme (yukarı)
consortia => konsorsiyumlar, consorted => birleşmiş, consonancy => ünsüzlük, consolidations => birleştirmeler, consolidating => konsolidasyon,