Turkish Meaning of broadening
genişleme
Other Turkish words related to genişleme
- genişletme
- genişleme
- artırma
- konsolidasyon
- derinleşme
- artırıcı
- büyüten
- genişletmek
- uzama
- güçlendirme
- vurgulayarak
- ekleme (için)
- yükseltme
- güçlendiren
- artırma
- İnşa etmek
- uzatan
- vurgulayan
- infaz
- Boy
- yoğunlaştıran
- büyüten
- maksimizasyon
- işaret eden (yukarı)
- iki katına çıkma
- güçlendiren
- takviye edici
- bileme
- artan
- vurgulayan
- esneme
- tamamlayıcı
- Şişlik
Nearest Words of broadening
- broadened => genişletilmiş
- broaden => genişletmek
- broadcloth => Basma
- broadcasting studio => yayın stüdyosu
- broadcasting station => yayın istasyonu
- broadcasting company => yayın kuruluşu
- broadcasting => yayın
- broadcaster => yayıncı
- broadcast station => Yayın istasyonu
- broadcast medium => Yayın ortamı
- broad-headed => geniş kafalı
- broad-horned => geniş boynuzlu
- broadish => Biraz geniş
- broadleaf => Geniş yapraklı
- broad-leafed => Geniş yapraklı
- broad-leaved => geniş yapraklı
- broad-leaved bottletree => Geniş yapraklı şişe ağacı
- broad-leaved dock => Geniş yapraklı koyungözü
- broad-leaved everlasting pea => Geniş yapraklı lathyrus
- broad-leaved montia => Geniş yapraklı montia
Definitions and Meaning of broadening in English
broadening (n)
the act of making something wider
the action of making broader
an increase in width
broadening (p. pr. & vb. n.)
of Broaden
FAQs About the word broadening
genişleme
the act of making something wider, the action of making broader, an increase in widthof Broaden
genişletme,genişleme,artırma,konsolidasyon,derinleşme,artırıcı,büyüten,genişletmek,uzama,güçlendirme
daraltıcı,azalan,azalan,azalma,daralma,azalan,zayıflama,bastırma,gevşetmek (üzerine),tonlama (aşağı)
broadened => genişletilmiş, broaden => genişletmek, broadcloth => Basma, broadcasting studio => yayın stüdyosu, broadcasting station => yayın istasyonu,